

Discover more from Haberler @Payko
Melek Yatırımcılık Terimler Sözlüğü [Founder's Edition]
Tarihteki en detaylı Türkçe melek yatırım sözlüğü
Alfabetik Sırada Tüm Bilmeniz Gereken Melek Yatırımcılık Terimleri
80/20 Kuralı (80/20 Rule): Pareto İlkesi olarak da bilinen bu kural, melek yatırımlarda az sayıda yatırımın büyük oranda getiri sağlayabileceğini belirtir.
Adi Hisse (Common Stock): Bir şirketteki mülkiyeti temsil eden hisse senedi sınıfı, genellikle kurucular, çalışanlar ve erken aşama yatırımcıları tarafından tutulan ve oy hakkına sahip olan ancak tasfiye önceliği açısından öncelikli hisselere göre daha düşük önceliğe sahip hisselerdir.
Akredite Yatırımcı (Accredited Investor): Belirli finansal kriterleri karşılayan, örneğin net değer veya gelir eşiklerini sağlayan birey veya kuruluşlardır ve bu sayede özel yatırım fırsatlarına, melek ve girişim sermayesi yatırımları dahil olmak üzere katılabilirler.
Anahtar Performans Göstergeleri (KPIs - Key Performance Indicators): Bir girişimin stratejik hedeflere yönelik ilerlemesini değerlendirmek için kullanılan ölçülebilir metriklerdir. Yatırımcıların ve kurucuların şirketin performansını değerlendirmelerine ve bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olur.
Anlaşma Özeti (Term Sheet): Bir yatırım teklifinin anahtar şartlarını ve koşullarını içeren bağlayıcı olmayan bir belgedir. Şartlar arasında değerleme, yatırım tutarı, yönetim hakları ve likidasyon tercihleri bulunur ve bu şartlar, nihai yatırım anlaşmasını müzakere etmek için temel oluşturur.
Ağırlıklı Ortalama Anti-seyreltme (Weighted Average Anti-dilution): Yatırımcının dönüşüm fiyatını, sonraki finansman turlarında yeni hisselerin çıkarılma fiyatının ağırlıklı ortalaması temel alınarak ayarlayan ve yatırımcının sahip olduğu hisse oranının kısmen korunmasını sağlayan bir anti-seyreltme hükmü türüdür.
Aşama Finansmanı (Milestone Financing): Fonların, belirli hedeflerin veya amaçların başarılması temelinde aşamalı olarak bir girişime serbest bırakıldığı bir yatırım yapısı; yatırımcı ve kurucu çıkarlarını hizalar ve yatırım riskini azaltmaya yardımcı olur.
Aşağı Yönlü Koruma (Downside Protection): Yatırımın beklenen performansı göstermediği durumlarda potansiyel zararları en aza indirmek için yatırım anlaşmasına dahil edilen stratejiler ve hükümler, örneğin tasfiye tercihleri veya anti-seyrelme maddeleri.
Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi (Independent Board Member): Şirket veya paydaşlarıyla maddi ilişkisi olmayan, karar alma sürecinde tarafsız bir perspektif sağlayan şirket yönetim kurulunda görev alan icra etmeyen yönetici.
Başarı Primi (Carried Interest): Bir yatırım fonu veya konsorsiyum tarafından üretilen kârların bir payının, genellikle yatırımlardan elde edilen net kârların %20-25 arası bir yüzdesi olarak hesaplanan performans ücreti olarak fon yöneticisine veya konsorsiyum liderine ödenmesi.
Bilgi Hakları (Information Rights): Bir yatırımcının yatırım yaptığı bir şirket hakkında düzenli güncellemeler ve mali bilgiler alma hakkı, genellikle yatırım anlaşmasında belirtilir ve yatırımcının yatırımının performansını izlemesine yardımcı olur.
Büyüme Korsanlığı (Growth Hacking): Başlangıç şirketlerinin hızlı büyümeyi gerçekleştirmek için sıklıkla kullandığı, kullanıcı veya müşteri sayısını hızlı bir şekilde artırmaya yönelik gelenek dışı pazarlama ve ürün stratejileri.
Büyüme Sermayesi (Growth Capital): Pazarda tutunmuş ve gelir elde etmeye başlamış bir şirkete yapılan yatırım türü, işletmeyi büyütmek, yeni pazarlara girmek veya yeni ürün veya hizmetler geliştirmek amacıyla gerçekleştirilir.
Cram Down: Mevcut yatırımcıların pay sahipliği oranlarının, düşük değerleme ile yeni hisse senetlerinin ihraç edilmesi veya düşük tur nedeniyle hisse oranlarının önemli ölçüde seyreldiği durum.
Çalışma Sermayesi (Working Capital): Bir şirketin cari varlıkları ile cari borçları arasındaki fark olup, şirketin günlük operasyonlarını finanse etmek ve kısa vadeli finansal yükümlülükleri karşılamak için kullanılabilir fonları temsil eder.
Çekiş (Traction): Müşteri benimsemesi, gelir üretimi veya pazar doğrulaması açısından bir girişimin gösterdiği ilerleme ve ivme, gelecekteki büyüme ve başarı potansiyelini gösterebilir.
Çıkış Stratejisi (Exit Strategy): Bir yatırımcının bir yatırımdan geri dönüş elde etmek için planladığı yaklaşım, örneğin bir halka arz (IPO), satın alma veya ikincil piyasa satışı yoluyla gerçekleşir. Bu, yatırımın risk profilini ve beklenen getirilerini etkileyebilir.
Çıkış Süresi (Time-to-Exit): Başlangıç yatırımı ile başarılı bir çıkış olayı, örneğin bir halka arz (IPO) veya satın alma, arasındaki süre olup, yatırımcının belirli bir yatırıma olan bağlılığının süresini temsil eder.
Çıkış Çarpanı (Exit Multiple): Başarılı bir çıkıştan (ör. satın alma, halka arz) yatırımcılara geri dönen toplam tutarın, startup yatırımına oranı ve yatırımın genel getirisini temsil eder.
Danışmanlar Kurulu (Advisory Board): Genellikle hisse senedi veya başka türden tazminat karşılığında, bir start-up'a stratejik yönlendirme, tavsiye ve bağlantılar sağlayan deneyimli profesyonellerden oluşan bir grup.
Danışmanlık Payları (Advisory Shares): Danışmanlara veya mentorlara, stratejik rehberlik ve uzmanlıkları karşılığında verilen hisse senetleri, genellikle hisse opsiyonları veya kısıtlı stok birimleri (RSUs) şeklinde.
Defter Değerini Azaltma (Write-down): Bir varlığın veya yatırımın kaydedilen değerinde bir düşüş olup, genellikle piyasa değerindeki düşüş veya değer kaybından kaynaklanır ve yatırımcının veya şirketin finansal performansı ve net değeri üzerinde etkisi olabilir.
Değerleme Metodolojileri (Valuation Methodologies): İndirgenmiş nakit akışı analizi, benzer şirket analizi veya örneklem işlem analizi gibi bir girişimin değerini tahmin etmek için kullanılan teknikler, yatırım kararlarını ve müzakerelerini etkiler.
Değerleme Üst Sınırı (Valuation Cap): Dönüştürülebilir bir güvence, örneğin dönüştürülebilir bir tahvil veya SAFE, belirli bir değerleme üst sınırında hisse senedine dönüşebilir ve bu durum, erken yatırımcılara daha yüksek değerlemelerle yapılan sonraki finansman turlarında riski azaltma imkanı sağlar.
Dikey Entegrasyon (Vertical Integration): Tedarik zinciri veya değer zincirinin farklı aşamalarının tek bir şirket içinde birleştirilmesini içeren bir iş stratejisidir. Bu, verimliliği artırmak, maliyetleri azaltmak veya ana kaynakları veya süreçleri kontrol etmek için sıklıkla kullanılır.
Dilim/Trant (Tranche): Belirli kilometre taşlarının başarılması veya belirli koşulların yerine getirilmesine bağlı olarak, bir şirkete aşamalı olarak serbest bırakılan bir yatırımın kısmı.
Dönüştürülebilir Senet (Convertible Note): Gelecekteki bir finansman turunda, genellikle bir indirimle veya değerleme sınırıyla, hisseye dönüşen kısa vadeli bir borç enstrümanı.
Dönüştürülebilir Sermaye (Convertible Equity): Yatırımcılara, yatırımlarını gelecekteki bir tarihte veya olayda, örneğin bir finansman turunda veya önceden belirlenmiş bir dönüm noktasında hisse senetlerine dönüştürme seçeneği sağlayan bir menkul kıymet türü.
Düşük Tur (Down Round): Bir şirketin, önceki turlardan daha düşük bir değerlemeyle sermaye topladığı bir finansman turudur. Bu durum, işletmedeki zorluklara veya gerilemelere işaret edebilir ve mevcut hissedarlar için seyreltmeye yol açabilir.
Emanet Hesabı (Escrow Account): Güvendiği üçüncü bir tarafça tutulan finansal hesap, genellikle yatırım işlemlerinde veya satın almalarında belirli koşulların sağlanmasına kadar fon veya varlıkları elinde tutmak için kullanılır.
Emeğin Sermaye Değeri (Sweat Equity): Kurucuların veya çalışanların şirketin inşasında yaptıkları finansal olmayan katkıların değeridir, bu katkılar zaman, uzmanlık veya çaba şeklinde olabilir ve bu değer hisse sahipliği veya opsiyonlar yoluyla ödüllendirilebilir.
Erken Opsiyon Kullanımı (Early Exercise): Hisse senedi opsiyonlarının tamamen hüküm giymeden kullanılması, genellikle vergiyi en aza indirmek veya gelecekteki büyümeyi bekleyerek temel alınan hisselerin mülkiyetini güvence altına almak için yapılır.
Eşlik Etme Hakları (Tag-along Rights): Azınlık hissedarların, çoğunluk hissedarlarla aynı şartlar ve koşullarla hisselerini satmalarına veya devretmelerine izin veren ve onların çıkarlarını koruyan ve adil muamele sağlayan sözleşme hükümleri.
Fikri Mülkiyet (Intellectual Property, IP): Patentler, telif hakları, ticari markalar veya ticari sırlarla korunan buluşlar, sanatsal eserler ve tasarımlar gibi zihnin yaratıları; bir girişim için değerli varlıkları temsil edebilir.
Garanti (Warrant): Sahibine belirli bir dönem içinde belirli bir fiyattan şirket hisselerini satın alma hakkı, ancak zorunluluğu olmayan finansal bir araç olup, yatırımcılar veya çalışanlar için teşvik olarak sıklıkla kullanılır.
Gelir Tahmini Oranı (Revenue Run Rate): Bir şirketin yıllık gelirlerini, örneğin bir ay veya çeyrek gibi daha kısa süreli gerçek gelir verilerine dayanarak tahmin eden bir finansal gösterge. Bu gösterge, büyüme eğilimlerini ve performansı değerlendirmek için sıklıkla kullanılır.
Genel Ortak (General Partner - GP): Bir risk sermayesi veya özel sermaye şirketinde yatırımları yönetmek ve şirket adına kararlar almakla sorumlu olan ortak.
Geri Alım Hükmü (Clawback Provision): Yatırımcının belirli şartlar altında yatırımının bir kısmını geri alma hakkı veren sözleşme maddesi, örneğin şirketin belirli kilometre taşlarını karşılamaması veya dolandırıcılık tespiti gibi durumlar.
Geri Dönüş Yatırımı (Turnaround Investment): İşleyişini, mali performansını veya pazar konumunu iyileştirmek amacıyla zor durumdaki veya düşük performans gösteren bir şirkete yapılan yatırım olup, genellikle yönetim, strateji veya sermaye yapısında önemli değişikliklerle ilgilidir.
Geç-Aşama Yatırım (Late-stage Investment): Büyük ölçüde büyüme ve pazar payı elde etmiş olgun bir girişime yapılan yatırım, genellikle bir halka arz (IPO), satın alma veya diğer çıkış olayları için hazırlık olarak gerçekleştirilir.
Girişim Borcu (Venture Debt): Büyüme aşamasındaki şirketlere sunulan bir borç finansmanı türü olup, genellikle hisse finansmanı ile birlikte kullanılır ve şirketlerin çalışma sermayesi ihtiyaçlarını, satın almalarını veya diğer büyüme girişimlerini finanse etmek için kullanılabilir ve şirketin sahipliğini daha fazla seyreltmeden gerçekleştirir.
Gizlilik Anlaşması (Non-disclosure Agreement - NDA): Tarafların gizli bilgileri üçüncü taraflarla paylaşmalarını kısıtlayan yasal bir sözleşme, genellikle ön inceleme süreci sırasında veya stratejik ortaklıklar veya devralmalar hakkında görüşmelerde kullanılır.
Hak Kazanma Takvimi (Vesting Schedule): Bir çalışanın veya kurucunun şirketteki özkaynak sahipliğinin kademeli olarak serbest bırakılması için zaman çizelgesi, genellikle uzun vadeli taahhüt ve performansı teşvik etmek için kullanılır.
Haklar Sepeti (Basket of Rights): Tercihli hissedarlara tanınan haklar, tercihler ve ayrıcalıkların bir koleksiyonu olup, likidasyon tercihleri, oy hakkı ve anti-seyreltme korumaları gibi unsurları içerir ve bir yatırımın risk profili ve potansiyel getirileri üzerinde etkisi olabilir.
Halka Arz (Initial Public Offering - IPO): Özel bir şirketin bir borsada halka açılma süreci, hisse senetlerinin genel halk tarafından alınıp satılmasına imkan tanır.
Hayalet Hisse (Phantom Stock): Çalışanlara şirketin hisselerinde gerçekten hisse vermeden ekonomik faydalar sağlayan, genellikle performans hedeflerine veya vadeli planlara bağlı olarak ertelenmiş bir tazminat şeklidir.
Hisse İlavesi (Equity Kicker): Girişim borcu gibi bir borç finansman düzenlemesinin bir özelliği olup, borç verene genellikle garanti olarak ek bir tazminat veya teşvik şeklinde borçlu şirkette hisse edinme seçeneği sunar.
Hizmet Karşılığı (In-kind Services): Yatırımcılar, danışmanlar veya diğer paydaşlar tarafından sağlanan nakit dışı katkılar, örneğin mentorluk, endüstri bağlantıları veya ofis alanı gibi unsurları içerir. Bu, bir girişimin büyüme ve gelişimini desteklemeye yardımcı olabilir.
İkincil Piyasa (Secondary Market): Kurucular veya erken yatırımcılar gibi mevcut hissedarların, bir şirketin hisselerini özel bir şirkette diğer yatırımcılara satabilecekleri bir pazar alanıdır ve bu, halka arz (IPO) veya satın almadan önce likidite sağlar.
İlk Giren Avantajı (First-mover Advantage): Bir şirketin yeni bir pazara veya sektöre ilk giren olması sonucu elde ettiği rekabetçi avantaj, genellikle pazar payında artış, müşteri sadakati ve marka tanınırlığı sağlar ve yatırımın potansiyel getirisini olumlu yönde etkiler.
İmtiyazlı Hisse Senetleri (Preferred Shares): Yatırımcılara belirli tercihli haklar tanıyan -temettü veya tasfiye gelirlerinde öncelikli haklar gibi- hisse senedi sınıfıdır ve sıklıkla dönüştürülebilir veya katılımcı imtiyazlı hisse senetlerini(participating preferred shares) içerir.
İçsel Getiri Oranı (Internal Rate of Return, IRR): Bir yatırımın karlılığını ölçmek için kullanılan finansal bir metrik; gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini ilk yatırıma eşitleyen yıllık getiri oranı olarak hesaplanır.
İş Geliştirme Merkezi (Business Incubator): Erken aşama startuplara kaynak, mentorluk ve destek sağlayan bir program veya organizasyon; iş fikirlerini geliştirmelerine ve önemli kilometre taşlarına ulaşmalarına yardımcı olur.
İş Hızlandırıcı (Business Accelerator): Büyüme aşamasındaki startuplara yoğun mentorluk, kaynak ve destek sağlayan bir program veya organizasyon; gelişimlerini hızlandırmayı ve onları bir sonraki finansman turu veya çıkış için hazırlamayı amaçlar.
İşletme Giderleri (Operating Expenses - OPEX): Bir şirketin işletme faaliyetleri sırasında karşılaştığı devam eden maliyetler, örneğin maaşlar, kira ve pazarlama giderleri. Bu giderler, şirketin karlılığı ve nakit akışı üzerinde etkili olabil
Kaldıraç Oranı (Leverage Ratio): Bir şirketin borcunu öz kaynağına, varlıklarına veya kazançlarına göre değerlendirmek için kullanılan bir mali ölçüt, şirketin finansal riskine ve borç yükümlülüklerini karşılama yeteneğine içgörü sağlayabilir.
Katılımcı İmtiyazlı Hisse Senedi (Participating Preferred Stock): Yatırımcılara, bir şirket satıldığında veya tasfiye edildiğinde tasfiye tercihlerini ve kalan gelirin bir payını almalarına olanak tanıyan, potansiyel olarak getirilerini artıran tercihli hisse senedi türü.
Kendi Kaynaklarıyla Başlatma (Bootstrapping): Bir şirketi dış finansman olmadan başlatma ve büyütme sürecidir. Kurucular, kendi birikimleri, şirketin gelirleri veya diğer kaynakları kullanarak işletmeyi finanse ederler. Bu yöntem, şirketin kontrolünü ve sahipliğini daha fazla elinde tutmalarına yardımcı olabilir.
Kilitli Dönem (Lock-up Period): Şirket içerisindeki paydaşların, örneğin kurucular ve erken yatırımcıların, hisse senedi satışı veya transferi üzerinde sözleşmeye dayalı bir kısıtlama, genellikle bir halka arz veya büyük finansman olayı sonrası, şirketin hisse fiyatındaki ani dalgalanmaları önlemek için uygulanır.
Koşullu Dönüştürülebilir Menkul Kıymetler (Contingent Convertible Securities - CoCos): Belirli önceden tanımlanmış koşullar altında, örneğin şirketin belirli bir dönüm noktasına veya finansal eşiğe ulaşması durumunda, otomatik olarak hisseye dönüşen veya silinen finansal araçlardır.
Koşullu Ödeme (Earnout): Bir devralmada, satıcıya işletmenin gelecekteki performansına bağlı olarak ek ödemelerin yapıldığı koşullu bir ödeme yapısı, değerleme farklılıklarını kapatmaya yardımcı olur ve alıcı ve satıcının çıkarlarını uyumlu hale getirir.
Kulüp Anlaşması (Club Deal): Melek yatırımcılar veya girişim sermayedarlarının sermayelerini ve kaynaklarını bir araya getirerek bir girişime yatırım yaptıkları, yatırımın risklerini ve ödülleri paylaştıkları bir yatırım konsorsiyumu.
Kurucu Dostu Şartlar (Founder-friendly Terms): Kurucular için daha elverişli olan yatırım şartları, genellikle şirket içindeki kontrol ve karar verme güçlerini koruyan hükümler içerir.
Kurucu Hakedişi (Founder Vesting): Şirket kurucularının eşitlik sahipliğinin zamanla hüküm giydiği bir program, genellikle performans kilometre taşlarına veya minimum istihdam süresine tabi olarak, kurucuların çıkarlarını işletmenin uzun vadeli başarısıyla hizalanmaya yardımcı olur.
Kurumsal Girişim Sermayesi (Corporate Venture Capital - CVC): Bir şirket veya onun yatırım yan kuruluşu tarafından yapılan ve genellikle şirketin sektörü veya işiyle ilgili stratejik hedeflere sahip olan girişim sermayesi yatırım türü.
Kurumsal Yönetim (Corporate Governance): Bir şirketin yönlendirilmesi ve denetlenmesiyle ilgili kurallar, uygulamalar ve süreçler bütünüdür. Yönetim kurulu, yöneticiler, hissedarlar ve düzenleyiciler dahil olmak üzere paydaşlar arasındaki ilişkileri kapsar.
Kâra Geçme Noktası (Break-even Point): Bir şirketin gelirlerinin giderlerine eşit olduğu nokta, bu da şirketin artık zarar etmediğini ve finansal sürdürülebilirliğe ulaştığını gösterir.
Köprü Finansmanı (Bridge Financing): Bir şirkete, daha büyük bir fon turunu güvence altına alana kadar, acil ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli sermayeyi sağlamak amacıyla yapılan kısa vadeli bir kredi veya finansman turu. Bu finansman, genellikle dönüştürülebilir borç veya hisse şeklinde olur.
Köşe Taşı Yatırımcısı (Anchor Investor): Bir fon turuna veya sendikaya önemli miktarda sermaye taahhüt eden öne çıkan bir yatırımcı. Bu yatırımcı, güvenilirlik sağlar ve diğer yatırımcıların yatırıma katılmasını teşvik eder.
Likidasyon Önceliği (Liquidation Preference): Hisse sahiplerinin şirketin satışından veya tasfiyesinden elde edilen gelirleri alma sırası, çoğunlukla tercihli hisse sahiplerini adi hisse sahiplerine göre avantajlı konuma getirir.
Mavi Okyanus Stratejisi (Blue Ocean Strategy): Yeni pazarlar veya endüstriler yaratmaya odaklanan ve mevcut, doymuş pazarlarda rekabet etmek yerine sınırlı rekabet sunan bir iş stratejisi, bu da yatırımcılara daha yüksek getiri sağlayabilir.
Melek Eş Yatırım (Angel Co-Investment): Birden fazla melek yatırımcının aynı finansman turunda yer aldığı, yatırımla ilgili risk ve ödülleri paylaşan bir yatırım türüdür.
Melek Grubu (Angel Group): Sermayelerini, kaynaklarını ve uzmanlıklarını bir araya getirerek erken aşama girişimlerine yatırım yapmayı ve değerlendirmeyi amaçlayan, genellikle portföy şirketlerine mentorluk ve destek sağlayan bireysel melek yatırımcıların topluluğudur.
Mezzanine Finansmanı (Mezzanine Financing): Borç ve özkaynak unsurlarını birleştiren hibrit finansman biçimi, genellikle bir şirkete halka arz veya satın alma öncesi son büyüme aşamasında sağlanır.
Minimum Geçerli Ürün (Minimum Viable Product, MVP): İlk müşterileri tatmin etmek ve daha fazla geliştirme ve iyileştirme için geri bildirim toplamak amacıyla yeterli özelliklere sahip ürünün en basit versiyonu.
Münhasırlık Dönemi (Exclusivity Period): Yatırımcının, bir girişime yatırım yapma ve müzakere etme hakkına sahip olduğu özel bir süredir. Bu süre genellikle, yatırımcının konumunu güvence altına almak ve due diligence sürecini kolaylaştırmak amacıyla bir sözleşme taslağı veya niyet mektubunda yer alır.
Müşteri Kayıp Oranı (Churn Rate): Müşterilerin bir şirketin ürün veya hizmetlerini iptal etme veya kullanmayı bırakma oranını ölçen bir metrik; müşteri memnuniyetini, müşteri elde tutma çabalarını ve işletmenin genel sağlığını değerlendirmek için kullanılır.
Müşteri Yaşam Boyu Değer (Customer Lifetime Value - CLTV): Bir şirketin, tek bir müşteri ile olan ilişkisinin süresi boyunca elde etmesi beklenen toplam geliri tahmin etmek için kullanılan bir metriktir. Bu, pazarlama ve müşteri kazanma stratejilerini şekillendirmeye yardımcı olabilir.
Nakit Akışı Pozitif (Cash Flow Positive): Bir şirketin nakit girişlerinin nakit çıkışlarını aştığı, finansal istikrarı ve dış finansmana bağlı kalmadan faaliyetlerini ve büyümesini finanse etme yeteneğini gösteren bir mali durumdur.
Nitelikli Finansman (Qualified Financing): Dönüştürülebilir menkul kıymet anlaşmalarında kullanılan bir terimdir. Gelecekteki bir finansman turunun, menkul kıymeti hisseye dönüştüren kriterlere (örneğin asgari yatırım tutarı veya değerleme) dayanan bir tetikleyici olarak işlev görür.
Nitelikli İnceleme Kontrol Listesi (Due Diligence Checklist): Potansiyel bir yatırımın kapsamlı bir değerlendirmesini sağlamak amacıyla, nitelikli inceleme süreci sırasında gözden geçirilecek maddelerin ve belgelerin kapsamlı bir listesidir. Bu liste, finansal tablolar, sözleşmeler, fikri mülkiyet ve yönetim ekibi geçmişleri gibi unsurları içerir.
Niyet Mektubu (Letter of Intent - LOI): Tarafların bir yatırım, ortaklık veya satın alma gibi resmi bir anlaşmaya girmek isteklerini ifade eden, anahtar koşulları ve şartları belirleyen ve daha ileri müzakerelerin temeli olarak hizmet eden, bağlayıcılığı olmayan bir belge.
Opsiyon Havuzu (Option Pool): Bir şirketin, hisse opsiyonları veya diğer hisse tabanlı tazminatları çalışanlara, danışmanlara veya danışmanlara sağlamak amacıyla ayırdığı hisse senedi rezervidir ve bu, yetenekleri çekmeye ve elde tutmaya yardımcı olabilir.
Orantılı Haklar (Pro-rata Rights): Bir yatırımcının mevcut sahiplik payına orantılı olarak gelecekteki fonlama turu katılım hakkıdır. Bu, yatırımcının oranını koruyarak ve seyrelmeyi önleyerek, şirketin sahiplik yüzdesini korumasına izin verir.
Ortak Yatırım Hakları (Co-investment Rights): Yatırımcının, başka yatırımcılarla birlikte bir finansman turuna katılma hakkıdır. Bu, aynı şartlar ve koşullar üzerinde yatırım yapmalarına, yatırımın risk ve ödüllerini paylaşmalarına olanak tanır.
Oy Hakkı (Voting Rights): Şirketin yönetimine ve karar süreçlerine katılma hakkı sağlayan belirli hisse sınıfları ile ilişkilendirilen haklar olup, genellikle pay sahibinin sahip olduğu pay oranında kullanılabilir.
Oy Hakkı Olmayan Hisseler (Non-voting Shares): Oy hakkı taşımayan hisse sınıfıdır ve yatırımcılara, şirketin yönetimi ve karar verme süreçlerine doğrudan etki etmeksizin şirketin finansal yükselişine katılma imkanı sağlar.
Oynamak İçin Öde Provizyonu (Pay-to-Play Provision): Yatırımcıların, hissedarlık haklarını korumak (örneğin anti-dilution korumaları veya likidasyon tercihleri) ve şirkete sürekli finansal destek sağlamak için gelecekteki finansman turlarına katılmalarını gerektiren sözleşme maddesidir.
Ölü Sermaye (Dead Equity): Artık şirketin başarısına aktif olarak katkıda bulunmayan bireyler tarafından tutulan şirket hisselerini ifade eder, tipik olarak ayrılan kurucular veya çalışanlar.
Ön-Para Değerlemesi (Pre-Money Valuation): Bir şirketin yatırım turundan hemen önceki değerlemesi, bu turda toplanan fonları dışarıda bırakan değerlemedir.
Önalım Hakları (Pre-emption Rights): Mevcut hissedarların, yeni yatırımcılara teklif edilmeden önce bir şirketteki ek hisseleri satın alma hakkıdır ve böylece hissedarların sahip oldukları payı koruyarak hisse değerlerinin sulandırılmasını önler.
Öncelikli Satın Alma Hakkı (First Refusal Rights): Bir hissedarın başka bir hissedar tarafından satılan hisse senetlerini üçüncü taraflara teklif edilmeden önce satın alma fırsatına sahip olma hakkı.
Öncü Yatırımcı (Lead Investor): Bir finansman turu veya sendikada öne çıkan rol üstlenen yatırımcı, önemli miktarda sermaye sağlar, ön inceleme sürecini yürütür ve diğer yatırımcılar adına yatırım şartlarını müzakere eder.
Öz-Finanse Edilmiş Girişim (Bootstrapped Startup): Başlangıç aşamasında olan ve büyüme için öncelikle kurucuların kişisel tasarruflarına, gelirlerine ve kaynaklarına güvenen, yatırımcılardan dış sermaye toplamayan bir girişimdir.
Özel Amaçlı Araç (Special Purpose Vehicle - SPV): Birden fazla yatırımcının sermayesini tek bir yatırım yapmak amacıyla bir araya getirmek için oluşturulan ayrı bir yasal varlıktır. Bu, genellikle melek yatırım ve risk sermayesi alanında cap table ve yatırım yapılandırmasını basitleştirmek için kullanılır.
Özel Anlaşma Akışı (Proprietary Deal Flow): Yatırımcının benzersiz ağ, uzmanlık veya ilişkileri aracılığıyla kaynaklandırılan ve erişilen yatırım fırsatlarıdır. Bu, genellikle rekabet avantajı sağlar ve daha yüksek getiri potansiyeli sunar.
Özenli/Nitelikli İnceleme (Due Diligence): Bir yatırım fırsatının yaşayabilirliğini, risklerini ve potansiyel getirilerini belirlemek için yapılan araştırma ve analiz süreci.
Paya Dayalı Kitle Fonlaması (Equity Crowdfunding): Özel bir şirketin hisselerini çevrimiçi platformlar aracılığıyla halka sunarak sermaye toplama yöntemi, erken aşama yatırımlarına katılmak için çok sayıda küçük yatırımcının fırsatını sağlar.
Pazar Nüfuzu (Market Penetration): Bir şirketin ürün veya hizmetinin hedef pazarda ne ölçüde benimsendiğini gösteren bir değerdir. Genellikle toplam hedeflenebilir pazarın yüzdesi olarak ölçülür ve büyüme potansiyeli ile rekabetçi konum değerlendirmesi için kullanılır.
Pazarlama Stratejisi (Go-to-Market Strategy): Bir girişimin ürün veya hizmetini başarıyla pazara sunma planıdır. Hedef müşteriler, satış kanalları, pazarlama girişimleri ve fiyatlandırma stratejilerini içerir.
Pivot (Pivot): Bir girişimin iş modelinde, stratejisinde veya ürününde, genellikle piyasa geri bildirimlerine veya rekabetçi baskılara tepki olarak yapılan önemli bir değişiklik, bu da bir yatırımın potansiyel başarısını etkileyebilir.
Piyasa Doğrulama (Market Validation): Bir ürün veya hizmetin potansiyel talebini, müşteri kabulünü ve yaşayabilirliğini belirlemek için piyasada test etme süreci; genellikle pilot projeler veya erken aşama satış çabaları yoluyla gerçekleştirilir.
Piyasaya Sürme Süresi (Time to Market): Bir ürün veya hizmetin başlangıç konsepti veya geliştirilmesi ile pazarda başarılı bir şekilde başlatılması arasındaki süre olup, bu süre bir girişimin rekabet gücü ve başarı potansiyelini etkileyebilir.
Portföy Çeşitlendirmesi (Portfolio Diversification): Riski yaymak ve başarı şansını artırmak için farklı endüstrilerde ve aşamalardaki girişimlere yatırım yapma stratejisi.
Portföy Şirketi (Portfolio Company): Melek yatırımcı veya risk sermayesi şirketi gibi bir yatırımcının yatırım yaptığı ve yatırımcının genel yatırım portföyünün bir parçasını oluşturan bir girişimdir.
Rekabet Etmeme Anlaşması (Non-compete Agreement): Bir şirketin özel bilgilerini ve rekabet avantajını korumak amacıyla, kurucu veya çalışan gibi bireylerin belirli bir süre ve coğrafi alanda rekabet içeren iş faaliyetlerinde bulunmalarını kısıtlayan yasal bir sözleşmedir.
Rekabetçi Hendek (Competitive Moat): Bir şirketi rakiplerinden ayıran ve uzun vadeli başarı ve yatırım getirilerine katkıda bulunan, sürdürülebilir rekabet avantajıdır. Bu avantaj, rakiplerin şirketin piyasa konumunu taklit etmesini veya tehdit etmesini zorlaştırır.
Rekabetçi Pazar (Competitive Landscape): Bir girişimin faaliyet gösterdiği pazar ortamının analizi, rakipler, potansiyel tehditler ve büyüme fırsatlarını içerir.
Risk Azaltma (Risk Mitigation): Yatırımcıların yatırımlarıyla ilgili olası zararları veya olumsuz sonuçları en aza indirmek için aldıkları stratejiler ve eylemler, örneğin portföylerini çeşitlendirme veya kapsamlı bir ön inceleme yapma.
Risk Sermayesi (Risk Capital): Erken aşama girişimlerinde veya yenilikçi teknolojilerde gibi yüksek riskli, yüksek getirili işlere yatırılan sermayedir. Önemli getiriler potansiyeline sahip olmasına rağmen, aynı zamanda büyük kayıpların da olasılığı vardır.
Rüçhan Hakkı Teklifi (Rights Offering): Şirketin mevcut hissedarlarına, genellikle indirimli veya uygun şartlarla ek hisse satın alma fırsatı sunarak, sahiplik paylarını koruma olanağı sağlayan bir süreçtir.
Rüçhan Hakları (Preemptive Rights): Mevcut bir yatırımcının, şirketteki mülkiyet payını koruma veya artırma olanağı sağlayarak, yeni yatırımcılardan önce gelecekteki bir fonlama turuna katılma hakkı.
SAFE (Gelecekteki Özkaynak İçin Basit Anlaşma - Simple Agreement for Future Equity): Bir yatırımcıya, dönüştürülebilir bir tahvil gibi, gelecekteki bir finansman turunda özkaynak almayı garanti eden finansman aracıdır. Ancak, faiz işlememesi ve vade tarihi olmaması ile farklıdır.
Sektör Bozguncusu (Industry Disruptor): Bir endüstri veya piyasadaki statükoyu sorgulayan bir şirket veya yeniliktir. Genellikle yeni bir ürün, hizmet veya iş modeli tanıtarak, yeni yatırım fırsatları ve riskler yaratır.
Seri A, B, C vb. (Series A, B, C, etc.): Başlangıç tohum veya melek yatırımını takiben gerçekleşen ve her turda daha büyük sermaye tutarlarının toplandığı ve genellikle farklı yatırımcı türlerinin yer aldığı girişim sermayesi fonlaması turlarıdır.
Sermaye Tablosu (Capitalization Table, Cap Table): Bir şirketin sahiplik paylarını ve öz sermaye yapısını gösteren belge, kurucular, yatırımcılar ve çalışanlar tarafından tutulan hisse senedi sayısını, mevcut opsiyonları ve dönüştürülebilir menkul kıymetleri içerir.
Sermaye Tablosu Yönetimi (Cap Table Management): Bir şirketin sermaye tablosunu sürekli olarak güncellemeyi ve sürdürmeyi içeren süreçtir; bu süreç, yeni hisselerin ihraç edilmesi, opsiyonların kullanılması ve dönüştürülebilir menkul kıymetlerin dönüştürülmesi gibi işlemleri içerir, böylece mülkiyet paylarının ve öz sermaye yapısının doğru bir temsili sağlanır.
Sermaye Verimliliği (Capital Efficiency): Bir şirketin sermayesini gelir ve büyüme sağlamak için ne kadar etkili kullandığını ölçen bir değer, genellikle gelirlerin toplanan sermayeye oranı olarak hesaplanır ve yatırımcılar için potansiyel yatırım getirisini gösterir.
Sermaye Yapısı (Capital Structure): Bir şirketin fon kaynaklarının bileşimi, hisse, borç ve hibrit enstrümanlar dahil olmak üzere, hissedarlar ve alacaklıların göreceli haklarını ve taleplerini belirleyen yapıdır.
Sermaye Çağrısı (Capital Call): Bir fon yöneticisi veya sendika liderinin yatırımcılarından, belirli bir yatırım veya operasyonel amaç için taahhüt ettikleri sermayenin bir kısmını sağlamalarını istemesi durumudur.
Seyreltme (Dilution): Bir şirkette yeni hisse senetleri çıkarıldığında, genellikle fonlama turları veya hisse senedi hibe durumlarında meydana gelen mevcut hissedarların sahip olduğu mülkiyet yüzdesindeki azalma.
Seyreltme Azaltma Önlemleri (Anti-Dilution Provisions): Yatırımcıları seyreltmeye karşı koruyan sözleşme hükümleri, genellikle yeni hisseler daha düşük bir fiyata ihraç edildiğinde sahip oldukları hisse sayısını ayarlayarak yapılır.
Seyreltme Koruması (Dilution Protection): Yatırımcıların, yeni hisse senedi ihracının sahip oldukları pay oranı üzerindeki sulandırıcı etkiyi sınırlamak için aldıkları önlemler, örneğin anti-sulandırma hükümleri veya eşit oranlı haklar.
Su Altı Opsiyonları (Underwater Options): Mevcut piyasa fiyatından daha yüksek bir kullanım fiyatına sahip olan ve hisse fiyatı artmadıkça sahibine fiilen değersiz olan hisse senedi opsiyonlarıdır.
Sunum Dosyası (Pitch Deck): Girişimci şirketin iş planını, ekibini ve ilerlemesini, fon toplama sürecinde potansiyel yatırımcılara sunmak için kullanılan, genellikle slaytlardan oluşan bir sunum.
Süper Melek (Super Angel): Büyük sayıda yatırım yapan, daha yüksek bireysel yatırım tutarları ile deneyimli ve iyi bağlantılara sahip melek yatırımcıdır ve genellikle yatırım yaptığı şirketlerde daha aktif bir rol oynar.
Sürekli Fon (Evergreen Fund): Getirilerini ve kârlarını sürekli olarak yeni yatırımlara aktaran, yatırımcılara dağıtmak yerine, girişimler için uzun vadeli ve sürdürülebilir bir sermaye kaynağı sağlayan bir yatırım fonu türü.
Sürükleme Hakları (Drag-along Rights): Çoğunluk hissedarlarının, azınlık hissedarlarına hisselerini bir satış veya devralma durumunda satmalarını talep etmelerine olanak tanıyan sözleşmeli bir hüküm, düzgün bir çıkış süreci sağlar ve azınlık hissedarlarının işlemi engellemesini önler.
Takip Yatırımı (Follow-on Investment): Bir yatırımcının daha önce yatırım yaptığı bir şirketin sonraki finansman turlarında sağladığı ek fon, genellikle sahiplik paylarını korumak veya işletmenin sürekli büyümesini desteklemek için kullanılır.
Tam Korumalı Anti-seyreltme (Full Ratchet Anti-dilution): Yatırımcının sahip olduğu yüzdeyi tam olarak koruyan bir anti-seyreltme hükmüdür. Bu hüküm, yatırımcının dönüşüm fiyatını, sonraki finansman turlarında yeni hisselerin verildiği en düşük fiyata ayarlar.
Tasfiye Şelalesi/Sırası (Liquidation Waterfall): Bir şirketin satışından veya tasfiyesinden elde edilen gelirlerin paydaşlar arasında dağıtılma sırasıdır. Bu sıralama, genellikle alacaklıları ve imtiyazlı hissedarlara, adi hissedarlardan önce öncelik tanır.
Tohum Finansmanı (Seed Funding): Başlangıç aşamasındaki büyümeyi desteklemek için melek yatırımcılar veya risk sermayedarları tarafından bir girişime sağlanan başlangıç sermayesi.
Toparlanma Stratejisi (Roll-up Strategy): Belirli bir sektör veya pazar segmentinde birden fazla küçük şirketi satın alarak ve birleştirerek büyümeyi hedefleyen bir yatırım stratejisidir. Bu strateji, ölçek ekonomileri yaratma, operasyonel verimliliği artırma veya pazar erişimini genişletme amaçlarıyla kullanılabilir.
Toplam Adrese Edilebilir Pazar (Total Addressable Market, TAM): Bir şirketin hedef pazarındaki toplam gelir fırsatını tahmin etme süreci olup, yatırım fırsatının büyüme potansiyeli ve cazibesini değerlendirmek için sıklıkla kullanılır.
Toplam Yatırım (Aggregated Investment): Farklı finansman turlarında birden fazla yatırımcı tarafından bir şirkete yapılan sermaye yatırımının toplam tutarı; girişime sağlanan genel finansal desteği yansıtır.
Tutma Süresi (Hold Period): Bir yatırımcının yatırımını geri çekmeden önce tutmayı planladığı süre, bu da yatırım stratejilerini ve risk toleransını etkileyebilir.
Ürün/Pazar Uyumu (Product/Market Fit): Bir şirketin ürün veya hizmetinin, hedef müşterilerin ihtiyaç ve tercihlerine ne ölçüde uyduğunu, bu sayede güçlü talep ve hızlı büyüme ve karlılık potansiyeli sağladığını gösteren ölçü.
Yakma Oranı (Burn Rate): Bir şirketin nakit rezervlerini ne hızda harcadığını gösteren oran olup, genellikle aylık bazda ölçülür ve bu oran, startup'ın çalışma süresini ve ek fonlama ihtiyacını gösterebilir.
Yatırım Tarama (Deal Sourcing): Potansiyel yatırım fırsatlarını belirlemek ve tarayarak, tipik olarak ağ kurma, araştırma ve endüstri etkinliklerine katılarak gerçekleştirilen süreç.
Yatırım Tezi (Investment Thesis): Bir yatırımcının, piyasa eğilimleri, endüstri dinamikleri ve girişimci şirketin güçlü getiriler sağlama potansiyeline dayalı olarak bir yatırım yapma gerekçesi.
Yatırım Turları (Rounds): Bir girişimdeki ardışık finansman turları, her biri belirli yatırım şartları ve koşulları ile.
Yatırım Ufku (Investment Horizon): Yatırımcının bir yatırımı geri dönüş elde etmek amacıyla ne kadar süre boyunca elinde tutmayı planladığı süreyi ifade eden bir terimdir. Bu süre, genellikle bir çıkış olayıyla sonuçlanır.
Yatırım Yapılabilir Proje Akışı (Deal Flow): Bir yatırımcıya veya fona sunulan yatırım fırsatlarının hacmi ve kalitesi, genellikle piyasa koşulları, endüstri odaklılık ve yatırımcının itibarı ve ağı gibi faktörlerden etkilenir.
Yatırım-sonrası Para Değerlemesi (Post-money Valuation): Bir fon turunun tamamlanmasının hemen ardından bir şirketin tahmini değeri. Bu değer, sermaye artırım miktarının ön-para değerlemesine eklenerek hesaplanır ve yatırımcıların sahip olduğu payları belirlemek için kullanılır.
Yatırıma Hazırlılık (Investment Readiness): Bir girişimin dış finansmana hazır olduğu aşama, geçerli bir iş modeli geliştirirken, ürün veya hizmetini piyasada doğrular ve güçlü bir yönetim ekibi kurar.
Yatırımcı Güncellemeleri (Investor Updates): Bir girişimin yatırımcılarına düzenli olarak gönderdiği bilgilendirme notlarıdır. Şirketin ilerlemesi, mali performansı ve önemli kilometre taşları hakkında bilgi vererek şeffaflığı sağlar ve yatırımcı güvenini artırır.
Yatırımcı Sendikası/Konsorsiyum (Syndicate): Tecrübeli bir melek yatırımcının önderliğinde, kaynaklarını ve uzmanlıklarını bir araya getirerek bir girişime birlikte yatırım yapan ve yatırımın risk ve ödüllerini paylaşan yatırımcıların oluşturduğu grup.
Yeniden Sermayelendirme (Recapitalization): Bir şirketin sermaye yapısının yeniden yapılandırılması süreci olup, genellikle yeni hisse senetlerinin ihraç edilmesi, borcun hisseye dönüştürülmesi veya mevcut menkul kıymetlerin şartlarında yapılan değişiklikleri içerir ve bu durum hissedarların ve alacaklıların haklarını ve taleplerini etkileyebilir.
Yeşil Alan Yatırımı (Greenfield Investment): Yeni ve gelişmemiş bir pazar veya endüstride yapılan yatırım, genellikle yeni tesislerin veya altyapının oluşturulmasını içerir. Bu, daha yüksek büyüme potansiyeli sunabilir, ancak riski de artırabilir.
Yumuşak Taahhüt (Soft Commitment): Yatırımcının, ön inceleme veya yatırım şartlarının müzakeresinin tamamlanmasından önce, bir fon turuna katılma konusundaki bağlayıcı olmayan ilgi göstermesi. Bu taahhüt, bu süreçlerin sonucuna bağlı olarak değişebilir.
Yönetim Ücreti (Management Fee): Yatırımcıların, yatırım sürecini yöneten fon yöneticisine veya sendika liderine ödediği ücret. Bu süreç, anlaşma kaynağı, ön inceleme ve portföy yönetimi gibi işlemleri içerir ve genellikle yönetim altındaki varlıkların yüzdesi olarak hesaplanır.
Zombi Şirket (Zombie Company): Önemli ölçüde büyüme başaramayan veya olumlu nakit akışı üretemeyen ve sıklıkla yatırımcılardan sürekli finansal destek alarak hayatta kalmaya çalışan, başarılı bir çıkış veya yatırım getirisi için sınırlı beklentilere sahip olan şirkettir.