

Discover more from Haberler @Payko
Yatırımlarda Risk ve Getiri Arasındaki İlişkiyi Anlamak
Yatırım yapmak gelecekteki kendiniz için birine faiziyle borç vermek gibidir.
Yatırımda 2 temel kavram var:
Risk
Getiri Potansiyeli
Risk aldırmadan getiri getireceğini iddia eden yatırımlardan uzak durun.
Çünkü getiri her zaman risk barındırır, risksiz getiri diye bir şey yoktur.
Dünyada en güvenilir yatırım aracı olarak görülen Amerika Devleti Hazine Bonoları'nın bile riski mevcuttur.
Bu nedenle örneğin kripto'da yıllık %20 faiz vaadeden projelerin riskli olduğunu öngörebilirsiniz(ABD hazine tahvilleri yüzde 4 civarı getiriyor yılda). Ya da yapanlar kriptonun değer kaybedeceğine oynuyorlardır, yani bi coin üzerinden faiz veriyorlarsa o coin'i short'lamış oluyorlar. Size sene sonunda vereceklerı 120 coinin, sizin yatırdığınız 100 coin'den daha değersiz olacağına oynamış oluyorlar.
Risk ve getiri bir arada değerlendirilmelidir. "Bu kadar risk karşılığında ne kadar getiri potansiyeli vaadediyor" - bu soruyu cevaplayabiliyorsanız siz bilinçli yatırımcısınız.
Risk tam olarak nedir?
Risk aşağı yönlü hareket potansiyelidir.
Yani koyduğunuzdan ne kadar az alacaksınız, ve bu ne olasılıkla gerçekleşecek.
Risk'in çeşitlerini de açıklamak yararlı olur bu noktada:
Piyasa riski:
Tüm piyasanın aşağı yönlü hareket etmesi olasılığı.
Faiz oranı riski:
Faiz oranlarının artması riski. Faiz oranları arttığında piyasadaki para kısmen çekilip faize yatırıldığından hisse ve sabit oranlı getirisi olan bonolar(tahviller - yani borçlanmalar) değer kaybeder.
Resesyon(durgunluk/geri çekilme) riski:
Ekonomi daralabilir ve tüm yatırım araçları bundan negatif etkilenebilir.
Politik risk:
Ulusal veya uluslararası arenada stabilite yoksa ülkede veya yurtdışındaki yatırımlar bundan kötü etkilenebilir. Büyüme ve stabilite yatırımları iyi etkiler denilebilir.
Bunlar dışında da risk çeşitleri mevcut. Örneğin Silikon Vadisi Bankası battığında devlet duruma el koymasaydı şirketler ve insanlar oradaki paralarının hemen hepsini kaybedebilirdi. Buna da parayı bir yerde tutma riski deniyor (counterparty risk = karşı taraf riski)
Tekil anlamda da yatırımınız kötü yönetildiği için, veya tekrar yatırım alamadığı için, piyasada yeterince yer kapıp hızlı büyüyemediği için batabilir veya değer kaybedebilir.
Teknolojilerini inşa edemedikleri için, girmeye çalıştıkları piyasa çok küçük olduğu için veya büyük rakiplerle dolu olduğu için batabilir bir şirket.
Riski bir de sonucu açısından ikiye bölmek mümkün:
Tüm yatırımın kaybedilmesi
Yatırımın değer kaybetmesi
Melek yatırımcılıkta ne yazık ki tüm yatırımın kaybedilmesi gerçek bir olasılık; hatta sık oluyor bile diyebilirim. Kurulan şirketlerin (ne seviyeden itibaren baktığınıza göre değişmekle birlikte) %90'ından fazlasının battığı biliniyor.
Ama son 50 yılda da stabil bir şekilde -ve resesyonları da dahil ettiğimizde- melek yatırımcılığın yılda %15 getiri sağladığını biliyoruz.
Melek yatırımcılık yüksek riskli yüksek getirili bir yatırım şeklidir diyebiliriz.
Peki riskinizi nasıl yönetebilir, nasıl azaltabilirsiniz?
Risk toleransınızı birkaç şekilde oluşturabilir, veya riski telafi edebilirsiniz[1]:
Sürekli takip gerektirmeyen yatırımlara yavaş yavaş yatırım yapmaya başlayın ve yavaş yavaş ufkunuzu genişletin.
Hisse senedi ve hisse senedi yatırım fonu performansını takip edin, böylece değerlerinin yukarı ve aşağı hareket etmesine alışın.
Genel olarak piyasalarda neler olup bittiğini takip edin.
Piyasa hakkındaki izlenimlerinizi tartışın ve yatırım stratejisinde yapmayı düşündüğünüz değişiklikler hakkında finansal danışmanlarla veya konudan anlayan birileri ile konuşun.